Ara Güler Hakkında Bir Yazı

Yazar: Bünyamin Selçuk

Muhakkak ki her insanın hayatında bir dönüm noktası olmuştur. Bazen karanlık bir odada veyahut aydınlık, geniş bir mekanda, bir bahçede, bir okul dönüşü yorgunluğu hissederken vesaire. Ama gerçekten de her şeyin bir anda gerçekleştiği, sürat ve hızın hüküm sürdüğü coğrafyalarda acele edilmeksizin yapılan her hareket bir gecikmişliği sembolize ediyor gibidir.

İşte ben de bundan bahsediyorum! Hepimiz "İnsan ne ile yaşar?" kitabını duymuşuzdur veya en azından bir kapak yazısına denk gelmiştir. İşte hayat tamamen bu soruya bir cevap aramakla geçiyor gibidir. İnsan ne ile yaşar?

Ara Güler.. Güzel adam. Her zaman sevecen ve güler yüzlülüğüyle tanıdığımız, fotoğraf dünyasına koca bir iz bırakmış, mizahşör, eylem adamı ve savaşçı. Evet eylem adamı ve hatta savaşçı diyorum çünkü gerçekten de bir savaşçı. Hatta bir konuşmasında "dört kez harbe gittim" diyor.

Gelgelelim şimdiye, şimdinin fotoğraf dünyasına. Bazı insanlar vardır ki her zaman bir bina, boş duvarlar veya ‘’doğa fotoğrafı’’ diye diye fotoğrafı öldürmüştür. Bana kalırsa ne fotoğrafın kendisi meşhur bir şey olmak zorunda ne de meşhur olmak kaygısı olmalıdır insanda. İlk yapılması gereken bence amatör olmaktır, bilmezden gelmektir. Çünkü böyle böyle gelişir ademoğlu. Elbette bir şeyler bilir ve bunun üzerinde durur ama insanın has özelliği, bilmediğini bilmektir. Yani neyi biliyorumdan ziyade neyi bilmiyorum veya neyi yapamıyorum demektir bence önemlisi.

İşte Ara Güler, bence, böyle bir hareketle başladı fotoğrafçılığa. Yani tam bir şey bilmezken bilmeye başladı. Şaşırıp kaldığı yerde okumaya, fotoğraflamaya ve hatta yorumlamaya başladı olayları. Bence bunu bir adamın dünyasına bakarken iyice anlamamız lazım. Ara Güler’in fotoğrafçılığı, daha net bir şekilde söylersek ‘’foto- muhabirliği’’, tamamen insana bağlı ve insanı takip eden, insan odaklı bir yapıya büründüğünü görebiliriz. Yani insansız bir dünya düşünmeyen bir adamdı Ara Güler. İster genç olsun, ister yaşlı olsun, aslolanın her zaman insan ve çocuk olduğunu, bir kompozisyondan çok bir gerçekliğe dokunduğunu görebiliriz Ara Güler’in fotoğrafçılığında. Yakın bir zamanda ben, o eskiler gibi çekim yapan veya o neslin gördüğü, görebildiği veya gözlemleyebildiği, yakaladığı şeylerin aynısını yapabilecek veya o neslin getirdiklerini geçebilecek bir kimse tanımıyorum. O yüzden Türk fotoğrafçılığı ve sonra dünya medya-fotoğrafçılığında ben her zaman "Ara Güler" diyorum.

17 Ekim 2018'de vefat eden bu güzel adam, bence her zaman hatırlanmalı. Yeniler bilmez, eskileri hatırlatmalı, diyorum. Teşekkürler Ara Dede. Emeklerin hep bizimle..

0 Yorumlar