Yazar: Muharrem SABAK
PERSEVERANCE/AZİM
İnsanlık, doğası gereği şartlar ne olursa olsun, her
zaman ve her koşulda bir şeyleri merak etmiştir. Bu kimi zaman bir başka
insanın düşünceleri olmuştur. Aslında baktığımızda bu insana şimdilerde etik
denilen bazısına göre empati bazısına göre de ahlak denilen kavramının
oluşumunu sağlamıştır. Kimi zaman ise hayvanlar alemini merak etmiş ve onları
evcilleştirerek kendi çıkarlarına göre onlardan faydalanmıştır. Son asırda ise
teknolojinin de gelişmesiyle birlikte aslında insanın en baştan beri en çok
merak ettiği konu olan hatta kaynaklara göre taa M.Ö 3000’li yıllarda yaşamış
olan Sümerler tarafından da oldukça merak edilen bir konu olan gecenin
karanlığına yani uzaya olan merakı bir hayli artmış durumdadır. İşte ABD’deki Ulusal Havacılık
ve Uzay Dairesi’nin yani NASA’nın Mars’a en son iniş yapan aracının belkide
ismi işte bu yüzden, bitmek bilmeyen ve hiçbir zaman vazgeçilmeyen bu
kararlılıktan ve meraktan dolayı Perseverance/Azim olarak konulmuştur.
Perseverance 30
Temmuz 2020’de dünyadan fırlatılarak yola çıkmıştı ve yaklaşık 7 aylık bir
yolculuktan sonra önce Mars’ın yörüngesine akabinde de yüzeyine oturdu. Tam
tarih ve saat olarak bakarsak 18 Şubat 2021’de (TSİ) 23:55 sularında Mars’ın yüzeyine
kondu.
Amacı tüm uzay görevleri gibi insanın içerisindeki merakı gidermek. Mars’ta bir zamanlarda olsa suyun var olduğundan eminiz peki o suda hiçbir canlı yaşamış mı? Mars’ın jeolojik yapısı nasıl? Dünyanın başına bir iş gelse orda hayatta kalabilir miyim? Gibi; Dünya dışı canlı yaşamını araştırmak, sondaj yaparak örnekler toplamak ve işe yarayanları dünyaya taşımak gibi birtakım görevleri bulunmaktadır.
Peki Mars’ta nereye inecek: Burdurdaki salda gölüne
benzeyen iniş yeri ‘Jezero krateri’ olarak bilinmektedir ve burasının seçilme sebebi
ise bir zamanlar burasının hem onu besleyen hem de onun beslediği iki adet
nehir olduğu düşünülen bir göl olduğu düşüncesidir.
İyide uzaya zaten sürekli araçlar gönderiyoruz bunun farkı ne?
Başka bir gezegendeki ilk helikopter, hem otonom olarak kendini idare edebilecek hemde uzaktan kumandalı olarak dünyadan yönlendirilebilecek bir araç olmasının yanı sıra helikopterle birlikte ayrıca bir de helikopterden bağımsız olarak yerde hareket edebilecek ve sondaj yaparak numuneleri inceleyerek sadece ilginç olan numuneleri dünyaya göndermek için depolayabilecek altı tekerli bir araçta olması ve bununda hem otonom hem de manuel kontrole sahip olması en büyük farklardan. Ayrıca ilk kez başka bir gezegende karbondioksitten oksijen üretmeye çalışılacak. Üstelik bu kez aracın üzerinde görüntü kaydının yanı sıra ses kaydı yapan iki mikrofonda bulunuyor. İşte bu özelliklerinden dolayı Marsa gidişte 60 yıldan beri 9 ülke toplam 49 görev gerçekleştirmiş olsa da bu görev insanlık adına gerçekten çok önemli ilkleri barındırıyor.
Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle…
Başvurular
https://www.pchocasi.com.tr
https://www.youtube.com/watch?v=L5sIvNF92m8
https://www.nasa.gov
0 Yorumlar