KONTROLSÜZ YEME PİŞMANLIK DÖNGÜSÜ (BULİMİA NERVOZA)

Konuk Yazar: Ebru Kurkut

Değerli okurlar ilk yazımı bulimia nervoza hastası bir arkadaşımdan yola çıkarak yazmayı uygun gördüm. Yakından şahit olmasaydım anlayamayacağım belki de yanlış davranacağım bir yeme bozukluğuna sahip bu kişiler. Çünkü anlaşılmıyorlar, bu yüzden kendilerini gizliyorlar ve çoğu psikolojik bozuklukta olduğu gibi toplumdan uzaklaştırılıyorlar. Umarım bu yazımda bulimia hastaları hakkında bakış açınızı değiştirebilirim.

Bildiğiniz üzere güzellik algısı, ideal vücut ölçüleri eğitimli eğitimsiz farketmeksizin insanların birbirine yaptıkları psikolojik baskıyla sonuçlanıyor. Evet arkadaşlar eğitimli eğitimsiz dedim; toplumsal normlar nasıl büyük popülasyonlara yayıldıysa bu ön yargılar da yer etmiş insanların kafasında. Zayıf olana kilo al, şişmana zayıfla deniyor. Sadece sosyal çevre değil aile de önyargıyla yaklaşıyor. Ben de yıllarca babam tarafından zayıflığım yüzünden baskı altında yaşadım, yaşamaya devam ediyorum. Çünkü bazı ebeveynler için çocukları hiçbir zaman sağlıklı değil kilo almak ya da vermek zorundadır.

Tabi bu yeme bozukluğunda tek bir nedenden söz edilemez. Çocukluk çağı cinsel ve fiziksel istismarı, hastalık ortaya çıkmadan önceki dönemde kaygı ve duygu durum bozuklukları da hastalıkta etkilidir. Sonuçta bu etkenlere dayanamayan küçük bir kesim kendini cezalandırma yolunu seçer ve hastalık böylelikle başlar. Hadi gelin hep birlikte blumiayaya bakalım ve anlamaya çalışalım.

Bulimia Nervozayı Tanıyalım

Bulimiya nervozanın tanımına bakarsak, kusma, laksatif (müshil) ve diüretik(sıvı atılımını kolaylaştıran ilaçlar, idrar söktürücü) kullanma, uzun süre besin almama (çok düşük kalorili besinleri tüketme) veya aşırı spor yapma gibi davranışların üç ay içinde haftada en az bir kez olmasıyla karakterize bir hastalıktır.Toplumda genelde %1 oranında rastlanmakta, daha çok genç kız ve kadınlarda görülmektedir. Bu hastaların genellikle kadın olmasının sebebi günümüzdeki ideal beden algısının bir sonucudur. Kişi sosyal çevresi tarafından eleştirilere maruz kaldıkça kendini beğenmez ve zayıflarsa daha çok sevileceği  düşüncesine kapılır. Ancak çoğunluğu normal ağırlık aralığının üst sınırında veya hafif kilolu olmalarına rağmen, ideal kilo olarak zayıflığı tercih ederler. 

Bu hastalar zaman zaman kendilerini aç bırakabilecekleri gibi, açlığa ve beraberinde gelen duygusal dalgalanmalara dayanamayarak tıkanırcasına yeme dönemlerine de girebilirler. Ama bu tıkanırcasına yeme atakları fazla uzun sürmez, pişmanlık duygusuyla yediklerini kusma ya da laksatif (müsil)kullanımıyla yediklerinden kurtulma, hafifleme yoluna başvururlar. Sonrasında iş daha da kötü bir yol izler, artık hastalık bir döngü halini almıştır ve tek kurtuluş kilo vermektir; ne şekilde kilo verdiğinin bir önemi yoktur. Hasta iki üç günlük oruç sonrası tekrar yeme atakları geçirir sonra yine pişmanlıklar ve bu davranışı telafi edici kusma, laktasif ya da aşırı egzersiz…

Bulimia Nervozanın Tipleri

Çıkartma olan tip: Kişi kendi kendine düzenli olarak kusma ya da laksatifler, diüretikler ya da lavmanları kötüye kullanır.

Çıkartma olmayan tip: Kişi, hiç yemek yememe ya da aşırı egzersiz yapma gibi davranışlarda bulunur, ancak kendini kusturmaz ya da laksatif, diüretik ve lavmanları kullanmaz.

Blumiada Karşılaşılan Tıbbi Sorunlar Nelerdir?

• Kalp ve damar sistemi: Tansiyon düşüklüğü, nabız sayısının azalması, kalp ritim bozuklukları.

• Sindirim sistemi: Kusmalara bağlı yemek borusu hasarları, hatta yırtılmaları, şişkinlik, kabızlık.

• Hormonal değişiklikler: Adet düzensizlikleri ve adetlerin kesilmesi.

• Kemikler: Kemik erimesi (osteoporoz), kemiklerde çabuk kırılmalar.

• Dişler: Diş minelerinde erime, çürükler.

Bulimiya Nervoza Tedavi Yaklaşımları

Bulimiya nervozanın tedavisi psikoterapi, diyet tedavisi ve ilaç tedavisi ile düzeltilebilir. Diyetisyenler ortaya çıkan komplikasyonların en aza indirilmesi için diyet tedavisinde bulunurlar. Hastaya yazılan diyeti uygulama kısmı çok zorludur ve ikna yöntemleri daha çok hastayla paralel düşünme yolundan geçer. Çünkü bulimik kişilerin diğerleri uygulama kısmında pek başarılı oldukları söylenemez. Hasta sık sık kontrol edilmelidir. Hekimler bulimiayla bağlantılı hastalıkları tedavi ederler. Psikiyatristler ise hastalığın tekrarlanan alışkanlıklarını ortadan kaldırmayı, bu düşüncelerle zihni daha az meşgul etmeyi amaçlar. 

Ama her şeyden önemlisi bulimik kişilerin daha çok anlaşılmaya ihtiyaçları vardır; tedaviyi uygulayan uzmanların hastalarına empati kurarak yaklaşmaları, onları anladıklarını göstermeleri gerekmektedir. Amaç sadece hastalığı tedavi etmek değil aynı zamanda bu kişileri topluma kazandırmaktır. Toplum deyince çok da uzaklara gitmeye gerek yok aslında birinci derece akrabalıklar hastalıkta en etkin kişilerdir. Bu kişiler hastalığın ortaya çıkmasına sebep olabilecekleri gibi tedavide de rol oynarlar. Bu yüzden bizlere düşen en büyük görev kimsenin vücudu hakkında yorum yapmamak olacaktır. İnsan sağlıklı olduğu sürece kilolu olsun zayıf olsun ideal kilosundadır. Eleştirmek ya da saygı duyup insanları olduğu gibi sevmek bizlere kalmış.

Kaynaklar:

https://www.psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/32/yeme-bozukluklari

Devran S. Doğu Anadolu Bölgesinde Yaşayan Adölesan Yetişkinlerin Beslenme Alışkanlıkları ve 

Yetişkinlerin Beslenme Alışkanlıkları İle Yeme Tutum ve Davranışlarının Belirlenmesi, Yüksek Lisans 

Tezi, Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Ankara 2014, 36.

Kara D. Duygusal Yeme Ölçeğinin Uyarlanması ve Geçerlik Güvenirlik Çalışması, Yüksek Lisans Tezi, 

Çağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mersin 2019, 17.

Yücel B. Estetik Bir Kaygıdan Hastalığa Uzanan Yol: Yeme Bozuklukları. Klinik Gelişim Dergisi 2009, 39-

44.

0 Yorumlar