Konuk Yazar : Ayşe TURAN
Yaşadığımız yüzyılda zaman makinesi henüz icat olmadı, ama hayatımızın her anını mühürleyen makine icat olalı henüz birkaç yüzyıl oluyor. Zamanımızın herhangi anını durduran kameralar gelişen teknoloji ile bugün herkesin kolayca ulaşabildiği bir araç haline gelmiş bulunmaktadır. Öyle ki zamanımızın her anında gözümüzün güzel gördüğü kişileri, objeleri, nesnelerin fotoğrafını çekerek anı ölümsüzleştirmeyi severiz. Bu hayranlık bırakan şey sayede az çok fotoğrafçılık hakkında bilgi sahibi oluruz. Bu alandaki ilgimizi ilerleterek istersek meslek haline getirebiliriz istersek de hobi amaçlı devam ettirebiliriz. Ancak tarihi eski yıllara dayanan bu estetik sanatı biraz yakından tanıyarak işe başlayabiliriz.
İnsanoğlu var olduğu ilk andan itibaren görsel üretimin yollarını aradı. Bunu yaşadığı çevreyi, kendini ve gördüklerini ifade etmenin, geleceğe iz bırakmanın yollarını arayarak yaptı. İlk olarak mağara duvarlarına yapılan resimler ile başlayan bu serüveni peşinden yazı takip etti. Durmadan ilerleyen insanoğlu yüzyılları devirerek işte o anlarımızı ölümsüz yapan ilk fotoğrafın çıkış noktasına ulaştı. Fotoğrafçılığın başlamasıyla ilgili net bir bilgi elde edilememesine karşın, tarihinin 7.yüzyıla dayandığı söylenir. Görüntüyü elde etmenin ilk adımı olan fotoğrafın icadına baktığımızda M.Ö. 4. yüzyıla uzanan bir tarihçe ile karşılaşmaktayız. Arap kökeninden gelme Cabir İbn-i Hayyam Gümüş Nitrat’ın güneş ışığının etkisi sayesinde karardığını keşfetmesi ve İtalyan ressam Leonardo da Vinci’nin karanlık bir odada yer alan ufak bir deliğin, odanın dışına yansıyan görüntüleri bulması ile fotoğrafçılığın tarihi belirlenmeye başladı. Dünya tarihindeki ilk fotoğraf ise, Fransız Joseph Nicephore Niepce tarafından 1826 senesinde çekilmiştir. Bu icat ile insanoğlu artık gördüklerini yansıtmak, geleceğe bir eser, bir anı bırakmak için çokça tercih ettiği bir yöntem haline geleceğini kim bilebilirdi.
Bugün artık bu
teknolojinin gelişmesi sayesinde mobil telefonlardan bile benzersiz fotoğraflar
çekmek mümkün. Bu durum fotoğrafa bakış açımızı çokça değiştirmiş olsa da bugün
fotoğrafların hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğu bir gerçek. Mutlu
olduğumuz anları, sevdiğimiz şeyleri, gezip gördüğümüz yerleri, hatta kimi
zaman yediğimiz yemekleri fotoğraflıyor, paylaşıyoruz.
KAYNAKÇA:
https://www.idefix.com/fotograf-makinesinin-icadi-ilk-fotografin-hikayesi
http://fotografya.fotografya.gen.tr/issue-6/temel.html
0 Yorumlar