Çocuk İstismarının Kalıcı Etkilerinden: Munchausen Sendromu

 



Haber: Büşra SÖNMEZ

İnsanlar sadece fiziksel olarak rahatsızlanmaz, ruhsal olarak da bazı rahatsızlıklar yaşayabilir. Dünya genelinde bir çok psikolojik rahatsızlık vardır. Munchausen sendromu da bu psikolojik rahatsızlıklardan sadece biri.

İlk olarak bu hastalık ismini nerden almış ona bakacak olursak Munchausen Sendromu’nu ilk kez Richard Asher, egzotik seyahatleri ve tamamıyla uydurma hikâyeleri ile ünlü 18.Yüzyıl’ın efsanevi Alman Baronu Munchausen’in ismini kullanarak 1951’de tanımlamıştır.  Asher’in sendrom tanımını takiben, hem yetişkinlerde, hem de çocuklarda karşılaşılan bu tanı kriteri, giderek artan bir biçimde fark edilmeye ve rapor edilmeye başlanmıştır.

Şimdi, “Bu psikolojik rahatsızlık nedir?” sorusunun cevabını verelim. Munchausen sendromu yaşayan kişiler, normalde psikolojik veya fiziksel yönden hiçbir rahatsızlığı olmasa dahi, herhangi bir hastalığı varmış gibi davranarak çevresindeki ve hastanede kendisini tedavi eden kişileri kandırmaya çalışırlar.

Bu psikolojik rahatsızlığı yaşayan kişiler, hasta olmadıkları halde hasta rolü yaparlar veya kendi kendilerine hastalık belirtileri yaratırlar.  Buna örnek verecek olursak kalp ilacı içip kalbinde ritim bozukluğuna yol açabilir, idrar tahlili vereceği zaman idrarına kan damlatabilir, vücudunda yaralar açabilir ve bunun gibi bir çok yolu kullanarak kendisine hastalık teşhisi konulmasını sağlamaya çalışabilirler. Hastalık analizi sürecinde hasta olmamalarına rağmen yaptıkları yanıltıcı hareketlerden dolayı hastalık teşhisi konmasına sebep olabilirler, hatta ameliyat olmaya kadar giderler.

Çoğu hastalıkta olduğu gibi bu hastalığın da oluşmasına sebep olan bir çok etken vardır. Bu etkenlere bakacak olursak: Bu hastalığı yaşayan kişilerin büyük çoğunluğu çocuk istismarına uğramış ya da ihmal edilmiş kişilerdir. Çocuk istismarına uğramış kişiler dışında, daha önce ciddi bir hastalık atlatmış, arkadaş ya da ailesinden birinin ciddi bir rahatsızlığına şahit olmuş, medikal sektörde çalışan ya da çalışmayı hayal eden, sürekli suçluluk hisseden ve cezalandırılması gerektiğini düşünen, öz güveni düşük, kronik depresyon ya da bağımlılık problemi olan 50-60 yaş aralığındaki kişilerde görülür. Bu hastalığın en büyük sebebi ise bu hastalıktaki kişilerin normal yaşamda yeteri kadar ilgi görmemeleridir. Normal hayatta görmedikleri ilgiyi hasta rolü yaparak kazanmaya çalışırlar. Biraz önce de belirttiğim gibi çocuk istismarına uğramış kişilerde daha çok görülür. Sadece sevgi ve ilgi görmek isteyen bir çok masum çocuk, bu uğradıkları istismar yüzünden hasta rolü yapıyor ve hatta bazıları hayatına son verebiliyor. Bu hastalığın bir çok sebebi var ama erken teşhiste bu hastalığa sahip kişiler iyileştirilebilir. Bu kişilerin öncelikle iyi analiz edilip eğer hastalık belirtileri varsa tedavisine başlanılması gerekmektedir. Peki bu hastalığa sahip kişiler nasıl tespit edilir? Öncelikle bu hastalığa sahip kişilerin tespiti zordur. Ama kişi dikkatli analiz edilirse bu hastalık teşhisi konulabilir. Bunun için öncelikle hastanın hastaneye gelme sebeplerine, ne sıklıkla ve hangi sebeplerle geldiğine, hasta daha önce çok sık hastaneye gelmiş fakat herhangi bir teşhis konulamamışsa, test sonuçlarındaki normal olmayan değerlere bakılıp analiz edilmesi gerekir. Kişi üzerinde yapılan bu analizler sonucunda kişinin bu psikolojik rahatsızlığa sahip olup olmadığı belirlenebilir.  

Son olarak yazımı bir sözle bitirmek istiyorum “Çocuk istismarı ve her türlü cinsel istismar toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren sosyal bir hastalıktır”. Bu yazımda bahsetmiş olduğum rahatsızlık gibi bir çok rahatsızlığın önüne geçmek için öncelikle sosyal hastalığımızı iyileştirmeye çalışmalıyız.

 

KAYNAKÇA:

https://www.hemensaglik.com/makale/munchausen-sendromu

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/197988

https://www.gizushka.com/munchausen-sendromu-nedir/

https://pt.slideshare.net/muratyamac/sunum-powerpoint

https://dudley.ru/tr/sindrom-myunhgauzena-psihologicheskie-faktory-prepyatstvuyushchie.html




0 Yorumlar