Haber: Furkan GÖREGEN - Samet ACAR
“Neva Çiftçioğlu kimdir?” diye
bir soru sorsam çoğumuzun aklında en ufak bir profil oluşmayacaktır. Neva
Çiftçioğlu, Türkiye ve Dünya’ya kendini ispat etmiş, Türk kadınına ışık
tutabilecek ender bilim insanlarından biri. Azim ve istikrarın öncülerinden, Nobel
Tıp Ödülü’ne aday gösterilen ilk Türk
kadını.
Neva Çiftçioğlu, 1985
yılında Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü'nden mezun
olmuştur. Aynı yıl Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Mikrobiyoloji
Anabilim Dalında yüksek lisans ve doktora derecelerini tamamlamıştır. Aslında
Neva Çiftçioğlu’nun başarı hikayesi burada başlamıyor. Neva, Ankara Tıp Fakültesinde henüz genç bir
asistanken ‘astım hastalığı’ üzerine hazırladığı bilimsel çalışmayı hocalarına
sunduğunda, o zamanki bölüm başkanı, hem de hastalarının yanında “Bu tez çöpe
atılır!...” diyerek herkesin gözü önünde, kapağını dahi açmadan çalışmayı çöpe
attı. Hocasının çöpe attığı tez, sadece birkaç yıl sonra tekrar derlenip tıp
dünyasının en büyük bilimsel dergisinde yayınlandı ve Neva, ortaya koyduğu
bilimsel çalışma ile Ankara Üniversitesi’nden alamadığı doçentliği, Avrupa’nın
Japonya’sı sayılan Finlandiya’ daki Kuopio Üniversitesi Biyoteknoloji Bölümü’den
aldı. Bu durum, Finlandiya’da doçentliğin yabancı uyruklu bir insana verilmesi
açısından tarihte bir ilkti. Ve tabi ki bu çalışma, Neva’nın dünya çapındaki
başarılarından sadece biriydi. Dr. Olavi Kajander ile vücutta kireçlenmelere
neden olan “nanobakteri” adını verdikleri yeni bir mikro-organizmayı izole
etmeyi başardı ve “nanobakteri”lerin kireçlenme içeren hastalıkların
başlamasında tetikçi faktör olduğunu belirledi. Dünyanın pek çok
üniversitesinden çağrılar alarak oralarda bilimsel çalışmalara katıldı. Halen 5
Avrupa ülkesi ile Kanada ve Amerika’da bu ortak çalışmaları sürdürüyor. Bugüne
kadar 10 uluslararası ödüle layık görüldü. Marsta’ da aynı mikrobu keşfeden
NASA, Çiftçioğlu’nu birlikte çalışmaya davet etti, bu konu ile alakalı bir
enstitü kurmayı teklif etti ve kurda da: Astrobiology
Enstitute…
İskandinav Tıp Ödüllü Neva
Çiftçioğlu; ülkemize son gelişinde Başkent Üniversitesine giderek Prof. Dr. Mehmet
Haberal’a Amerika’daki şirketiyle ilgili olarak, prostat kanserlerinin teşhisi
ile alakalı, buluşlarının patentini Türkiye’de bir üniversiteye aldırarak,
patentlerden gelecek olan katkının devlet bütçesine aktarılması için, şirkete ortak
olma teklifini sundu. Fakat Haberal’ın Neva’nın teklifine verdiği cevap, bir o
kadar üzücü ve ironikti. “Biz ortak olmayız, yapacaksak kendimiz yaparız!”
diyerek teklifi reddetti Haberal. Sonrasında ülkemizde konu ile alakalı bir
gelişme oldu mu? Maalesef, hayır! Tabi bu arada, önümüzdeki yıllarda Neva’nın
kalp ve böbrek hastalıklarına ilişkin patenti, kendine ait yüzlerce milyon
dolarlık önemli buluşu ve bu hastalığı iyileştirmeye yönelik yeni antibiyotiği
piyasaya sürülmek üzere.
Halen ‘Mars’ta Hayat Araştırma’
ve ‘Yer çekimi olmayan koşullarda astronotlarda böbrek taşı oluşumunun
sebepleri’ isimli projelerde yetkili uzman olarak çalışmaya devam eden Neva,
Haliç Rotary Bilim Meslek Ödülü sahibidir. Finlandiya`da doktora sonrası
çalışmalarıyla, Nobel Tıp Ödülü`ne aday gösterildi. Aynı yıl İskandinav
Ülkeleri Bilim Ödülü`nü ve En Başarılı Bilim Yayını Ödülü ve 2006`da NASA`dan
Olağanüstü Bilim Adamı Ödülü aldı. Birçok ülkede, üniversitelerde misafir
profesör olarak ders verdi. Halen NASA'
da, bilim danışmanı olarak görev yapmaktadır.
“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü!” için, Türk kadının kendini keşfetmesiyle gelebileceği noktalardan sadece birini ona göstererek, yazımızla kadınlarımıza bir nebze de olsa ışık tutmak istedik. Olumsuzlukların gösterilmesi ve yayılması ile insanlarda pozitif bir enerji oluşmayacağını, aksine içimizdeki karamsarlığın artacağını düşünüyoruz. Bu yüzden bugün, kadınlarımızın başarılarından bahsederek, onlara ümit aşılamak istedik. Tabi biz, sadece bir hikayeden bahsettik. Fakat Türk kadınının başarısı elbette bir hikayeyle sınırlı değil. İşte, ülkemizdeki binlerce Neva’dan birkaçı;
Prof. Betül KAÇAR - Amerikan
Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) yeni projesine liderlik edecek.
Prof. Dr. İvet BAHAR – Amerikan Ulusal
Bilimler Akademisi üyeliğine seçilen ilk Türk kadın bilim insanı
Dr. Esen ŞEFİK – HHMI(Howard
Hughes Medical Institute)-Damon Runyon bursu sahibi
Dr. Berna SÖZEN – Erken embriyo
gelişiminin kök hücre kullanılarak ana rahmi olmaksızın modelleme üzerinde
çalışıyor.
Dr. Öğr. Üyesi Elif Nur Fırat
KARALAR – Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü’nün genç araştırmacılar programına
seçilen ilk Türk bilim insanı
Dr.Sıla Appak BAŞKÖY - Ryerson Üniversitesi’nde
hedefe yönelik tedaviler üzerine çalışmalar yapıyor.
Neden erkeklere göre 'biraz dahaiyi' olmak zorundalar?
https://gumushaneliler.net/doc-dr-neva-ciftcioglu/
Bir Türk Dünyaya Bedel İki Türk Lak Lak Eder - Erdal DEMİRKIRAN
0 Yorumlar